top of page
  • Yazarın fotoğrafıYeşim Atik

MERKEZİNE GELEBİLMEK İÇİN MEDİTASYON

Güncelleme tarihi: 19 Nis 2022

Meditasyon “Zihninize ve bedeninize, doğru bir şekilde sahip olursanız, geriye kalan herşey doğru yerde ve doğru şekilde var olur. Fakat genellikle, farkında olmadan kendimiz yerine başka şeyleri değiştirmeye, kendi dışımızdaki şeyleri düzeltmeye çalışırız. Oysa eğer kendiniz düzenli değilseniz, başka şeyleri düzenlemeniz olanaksızdır. Yapmanız gerekenleri doğru zamanda ve doğru bir şekilde yaptığınızda geriye kalan herşey kendiliğinden düzelecektir. Patron sizsiniz. Patron uyurken herkes uyur… Bu nedenle eylemlerinizde doğru duruşu koruyun. Araba kullanırken, kitap okurken doğru oturun.” (*Zen zihni başlangıç zihnidir- Dharma yayınları)  Meditasyon yaparken rahat ama doğru bir oturuşta olmak önemli, çünkü meditasyonda bir uyku, iç geçme hali içinde değil, bilinçli bir farkındalık hali içinde olmamız gerekiyor. Omurgamız sadece sinir sistemimizin yuvası değil, ayrıca enerjetik sistemin de yuvasıdır. Omurganı tıpkı içinden su geçen bir hortum gibi hayal edebilirsin ama yaşam enerjini topraktan ve gökyüzünden aldığını hatırlayarak. Topraktan besleniyor, gökyüzü ile nefes alıyoruz. Bu döngü omurgadan geçiyor; buna sushumna enerji kanalı denilmektedir. İda ve Pingala denilen iki enerji kanalı da sushumna’nın içinden sarmal bir şekilde geçmektedir. Nasıl bir mucizenin içinde yaşıyor oluşumuza şaşıyor olabilirsiniz. Bu konuyu daha uzun ve detaylı başka bir yazıda veya videoda anlatacağım. Şimdi anlatmak istediğim ise, bu enerji kanalını doğal kırvımlarını koruyarak taşımak. Deslerse şöyle birşey söyleriz; “omurga doğal kıvrımına gelsin”.

Omurganın doğal kıvrımı nasıl oluyor? Aldığımız, bize ait olmayan yükler, tuttuğumuz duygular, hisler bize omurgamızın doğal kıvrımını unutturmuş olabilir. Omurgamızla yeniden tanışarak, bizi ayakta tutan ana hattı hissetmek, meditasyonda da bizi doğru konumlanmaya taşıyacaktır. Elinizle başınızın tepe noktasına dokunduğunuzda, hissettiğiniz bu yerden bir iple gök yüzüne bağlandığınızı hayal edebilirsiniz. Aslında burada anlatmaya çalıştığımız şey, uzama. Bu uzama ile beraber boyun dengeye gelecektir. Oturarak doğru bir konuma gelmeden önce, aslında ayakta bedeni ve aşağıdan yukarıya doğru uzamayı hissetmek gerek. Bu parça parça bedeni farketme hali, meditasyona oturduğun zaman, omurganın da rahat ve doğru konumlanmasını sağlayacaktır. Fakat kötü bir duruş nasıl alışkanlıklardan ileri gelebiliyorsa, dik bir duruş da zamanla kazanılabilir. O yüzden önce bedeni ve bedenin her bir parçasını farketmek, hissetmek başlangıç için en iyi adım olacaktır. Sonraları da bu farkındalığı koruyarak meditasyona oturacak ya da yoga yapıyor olacaksın. Ayakları, ayakların yere nasıl bastığını farketmek, bacaklarını-bacak kaslarını, bacaklarının gergin mi, aktif mi olduğunu da farketmeyi sağlar. Ayakları farketmek, yeryüzüyle bağı farketmektir. Yeryüzü ile bağı, beden ile bağı derinleştirmek için görerek ve hissederek ayaklarla küçük hareketler yapılabilir. Mesela, ayak parmaklarını yerden kaldırmak, ayak parmak köklerini ve topuklarını yere bastırmak ve yavaşça indirmek gibi. Ayaklardan yukarıya doğru bir inşaya gitmek, bedene odaklanmayı derinleştirir. Leğen kemiğine dokunmak, ileri-geri hareketine bakmak, bunu deneyimlerken karın bölgesinde ve belde neler olduğunu duyumsamak, aşağıdan yukarıya bedeni gözlemleyerek ilerlemeyi, farketmeyi sağlar. Kuyruk sokumunu düşünmez insan günlük yaşamda, farketmez de. Ama kişi, leğen kemiğini farkederken, kuyruk sokumunun üzerine omurganın yükselişini de gözünün önüne getirmeye çalıştığında, duruşunu, ayakta veya oturarak bedenin konumlanışını hissetmeye başlayacaktır. Meditasyon oturuşunda ya da ayakta bilinçli farkındalık halindeyken bunları tek tek hatırlatır ve nefes ile bağlantının kesilmemesine vurgu yaparız. Çünkü bedene odaklanırken, nefes ile zihin dinginleşmeye başlar ve kişi bulunduğu an’da, durumda bir gözlemci, kendi iç araştırmacısı olarak kalabilir. Omurganın doğal kıvrımını bozan şeylerin, bize ait olmayan yükler olduğundan söz etmiştim; aşağıdan yukarı bedeni hissederken sırtımızdaki ağırlıkları, hatta ağrıları da hissedebiliriz. Sırtın ve omuzların doğru, yani rahat ama güçlü, açık bir pozisyona gelmesi için de nefese, nefesle birlikte uzamaya ihtiyacımız vardır. Ayaklardan köklenme ile başlayan ve yukarı doğru uzayan bu güçlü, sağlam duruşu oluşturmak, boynu ve boğazın önünün açıklığını da etkileyecektir. Sırtımıza aldığımız yükleri, boynumuzda ve omuzlarımızda da taşırız. Bunları taşımak için boynumuz doğal kavisini kaybeder aslında. Boyun doğal kavisini kaybettikçe sesimiz daha az çıkar, ifade alanımız ve biçimiz daralır. Omuzları ve boynu da hizalamak başlarda zorlayıcıdır. Ama kişi kendine bu ayrıntıları her defasında hatırlattığında, bedenin duruşu ve araştırma alanında önemli ölçüde değişiklik olur. Aşağıdan yukarı doğru bu uzama, ne sıkı ne yumuşaktır, esnek ve sağlam bir yerleşme, köklenmedir. Tüm bunlar, nefesle eş zamanlı, nefesle dikkatin bağını koparmadan gerçekleştirilir. Çünkü nefes, hayatla kurulan bağdır ve nefesle bedenin somut farkındalığı içindeyken, hayatla kurulan bağ da derinleşir. Nefeslerin kısa değil, uzun olması da bu bedensel araştırmanın, olma halinin parçasıdır. Böylelikle meditasyonda beden ve nefes, içinde bulunulan an’a yerleşmeye başlar. Dikkatin bedenin bütününe getirilmesi, tuttulan, sıkılan ya da sertleşmiş beden bölümlerini de görmeyi sağlar. Bu gözlemci olma hali, her meditasyon uygulamasında biraz daha bırakmayı, biraz daha güçlü ve sağlam bir konumda olmayı, omurganın doğal duruşunu korumayı sağlar. Aslında bu şu demek; içeriden gözlemci olma hali için, içinde yaşadığın bedeni duyumsamak ve ihtiyacı olanı anlamaya çalışmaktır. Tanışmadığın biriyle iletişim kurup, onunla ortak bir şey yapamazsın. Kısacası önce bedeninle tanışman gerekiyor-ki meditasyona oturduğunda bedeni duyabilir, kendi iç gözlemine daha rahat yol alabilirsin. Bedeni duymak demek, aynı zamanda hisleri görmek, içerideki odalara girebilmek demektir. 

(Not: Youtube kanalımdaki videolar, bahsettiğim konuda size yardımcı olabilir. Oradaki uygulamaları deneyimleyebilirsiniz.)


Son Yazılar

Hepsini Gör

KALP ÇAKRASI

KALP ÇAKRASI

bottom of page