top of page
Yazarın fotoğrafıYeşim Atik

3. ÇAKRA SOLAR PLEKSUS

Güneşli günlerde kendini nasıl hissediyorsun?

Güneş solar pleksus yani üçüncü çakrayı besler, bu nedenle kendimizi zinde, güçlü ve dönüşüme açık hissederiz. Yağmurlu günlerde tv battaniye altında çok vakit geçiriyorsan, insan göresin gelmiyorsa az dur aşağıda anlatacağım.

İkinci çakrada yarattığın hareketi üçüncü çakraya taşımak ve ortaya çıkarmak mücevher gibi parlamak.

Üçüncü çakranın amacı dönüşüm.

Enerji, güç, irade, özgüven ve cesaret de bu çakranın konusu dönüşümün gerçekleşmesi için bu saydıklarıma ihtiyacımız var ki bunların hepsi omurgamızda ki enerjide mevcut.

Ateşi kontrol altına almazsan ya kendini ya da köyü yakarsın. Efendim hepimizin bir güneş yanığı hikayesi vardır mutlaka, güneşin dengede kullanmak gerek.

Enerji, güç, irade, özgüven ve cesaret uyum içinde, farkındalıkla dans etmeli ipin ucunu kaçırdığında yüksek egon ile yakarsın ya da kendini öyle aşağıya çekersin ki küllerin ortalığa saçılır.

Egonu öldürme onu gör, kim olduğunu hatırlatsın sana, yolda yürürken, hayatta kalmak için, güvende hissetmek için, yol çatallandığında yönüne karar vermek için egoya ihtiyacın var. Direksiyon senin elinde sıkı sıkı tutup önüne çıkacak her şeyi kontrol edeceğini zannedersen ego seni içine hapseder, direksiyonu gevşek bıraktığında savrulursun ‘’ne sıkı, ne gevşek’’ denge istiyor üçüncü çakra.

Çok basit anlatmayı seviyorum google amcaya üçüncü çakrayı sorsan karşına kitabi bilgi zaten gelecek elementi ateş, rengi sarı bilgilerini değil de hayatına yansıtabileceğin kısmını anlatmak istiyorum.

Bazen kendini sıkışmış, güçsüz, yaptıklarını, öğrendiklerini dışarıya çıkaramaz halde hissediyor musun? Bir utanç ‘’zaten yapamam ki’’ hissi içini kaplıyor mu? Bunların hepsi üçüncü çakranın yetersiz dönüşü ile ilgili (yani yin alanda yani pasif eril alan) bu yaşadığın şey içinde patlar seni içten yakar.

Mesela bir eğitim aldın onu tamamlayacak bir eğitim daha aldın bilgi ile donandın bu bilgiyi hayatına geçirip kullanman gerekiyor. pastacılık kursuna gittin ev her çeşit pasta ile doldu, sonra kurabiye yapımı kursuna gittin bu kez ev kurabiye doldu bunları yedirecek biri lazım hepsini sen yersen çatlarsın, yaptıklarını anlatıp, pişirip başkaları ile paylaşmazsan bu içinde patlar, çürür. Bu durumun tam tersi pişirip, yedirip ‘’ben zaten, ben aslında, ben her zaman’’ diye kurduğun cümlelerin fazlalaştığı ve herkesin yaptığına eleştiri ile yaklaşmaya başladığın bir an gelirse burada da ego şişti dikkat!

Gücünü topla, enerjini, iradeni kat önüne, cesurca pişirdiğin pastayı, kurabiyeyi çevrene sun. Bu yaptığınla dönüşüm gerçekleşecek birileri çok beğenecek ve senin öz güvenin tazelenecek belki ‘’gel bunları satalım’’ diyecek paraya dönüşecek, birilerinin aklına ‘’ben de pastacılık kursuna gideyim’’ fikri yerleşecek. Yaptığımız harekette bir dönüşüm olmalı, doğanın kuralı dönüşmek.

Kök çakranın sorusu ‘’ şu anda ne hissediyorum?

İkinci çakranın sorusu ‘’şimdi ne istiyorum?

Üçüncü çakranın sorusu ‘’şimdi ne yapabilirim?

Hikayeni kabul ettin, kendi hislerini fark ettin, hareket ederek istediğini keşfettin yarattın, şimdi yaptığını, yarattığını ortaya çıkarma zamanı geldi.

Bir kiraz ağacını düşün, yalancı bahara kanıp açıverir çiçekleri sonra yağmur yağar çiçeklerin bazıları dökülür ağaç buna hayıflanmaz, gücüm boşa gitti demez durur, gerçek baharda başka çiçekleri açar. Güç dediğimiz şey yere düştüğümüzde kalkış şeklimizde saklıdır. Düşer düşmez kalkmaya çalışıyorsan debelenirsin kalkıyormuş gibi olursun yeniden düşersin. İrade ve disiplin düştüğün yerden sana göz kırpar. ‘’ben hiç disiplinli değilim’’ dediğin yere bak kime göre disiplinli değilsin? Biricik bedenin ve biricik köklerin var senin alışkanlıklarını başkalarının deneyimlerine göre değil kendi farkındalığınla izle, birer birer dönüştür, kendi bedeninin disiplinini yarat bana iyi gelen sana iyi gelmeye bilir. Burada ‘’ama benim iradem zayıf’’ deme, sonuçta iyi geleni bulduğunda süreç zevkli gelecek. Denemeden, yanılmadan, yoldan geri dönmeden, destek almadan, bilgilenmeden, terlemeden sana iyi geleni bulamazsın ve bu yoruldum sanmaların seni güçlendirecek.

Güç, irade ve disiplin dans etmeye başladığında yere çakılmalarda, kendini ve ya köyü yakmak yerine gücünü toplayacağın zamanı bekleyeceksin debelenmeden sadece nefes almaya şükrederek.

Sizi biraz daha gerilere götürmek istiyorum çünkü bu çakranın gelişim aşaması 18 ay ve 3,5 yaş arasında. Bu dönemlerde çocuklar tek başına yürümek, yemek yemek, alacağı oyuncağa, giyeceği kıyafete karar vermek için anne ile inatlaşır. ‘’Ben, benim’’ ile başlayan cümleler kurmaya başlar çocuk, sınırlarını çizmeye başlar, ebeveynin görevi çocuğun sınırlarına saygı göstererek sınırlarını deneyimlemesini sağlamaktır ve kendi sınırlarını çocuğa anlatmaktır. Oyuncak reyonlarında ayağını yere vura ağlayan veya kendini yere atarak tepinen, etinden et koparıyormuşcasına bağıran çocuklar görmüşsünüzdür. Ben bunu istiyorum!!! Annelerin birkaç tavrı var bu duruma, görmemezlikten gelerek çocuğun başkasının olduğuna çevreyi inandırmak ve çocuğun susmasını beklemek. Komşu duymaz çimcikleri ile evde konuşacağız bunu seninle diyerek kolundan çekiştirmek. Yaptığın çok ayıp herkese rezil olduk diyerek etrafa bakınarak ne kadar terbiyesiz bir çocuk yetiştirdim utancı ile içine kaçmak. Bunların hepsi çocuğun üçüncü çakrasını tıkar, annenin ki zaten tıkanık!!! Bu sürüklenen çocuk oraya bir bayrak diker. İradesi, gücü, özyönetimi elinden utandırılarak alınmıştır.

Çevrendeki insanlarla ilişkini de solar pleksus çakra yönetir. Sınırların burada çünkü egonu şişirerek veya için için yetersiz olduğunu düşünüp yalnızlaşmak ikisi de üçüncü çakranın dengesiz olduğunu gösterir.

Dengelendiği çakra kalp çakrasıdır koşulsuz sevgi, özgüvenin olduğu yerde kalp çakrası ile dengeye gelir.

Güç sen de artık büyüdün, bahaneler yerine, kendini suçlamadan nazikçe, şefkatle kabuğundan çıkmaya davet et.

Ortaya çıktığında, karşılaştıklarınla sen de şaşıracaksın. 

Kendine keşif, keşfettiklerine şaşırmak paha biçilmez bir zevk bu zevkten ve kendi öz potansiyelini bulmaktan vazgeçme. 

Sevgiyle

Yeşim Atik

Son Yazılar

Hepsini Gör

KALP ÇAKRASI

KALP ÇAKRASI

Comments


bottom of page